ARKAPLAN RENGİNİ SİZ SEÇİN...

dostumvar

EMPATi



Empatinin Tanımı

Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. Basit gibi gözüken bu tanımın gerisinde pek çok kuramsal öğe bulunmaktadır ve belki de bu yüzden sözkonusu tanıma ulaşılması oldukça zaman almıştır. Günümüzde "empati" denildiğinde akla Carl Rogers ve onun konuya ilişkin çalışmaları gelir. Psikoterapi alanında empatik iletişim kurma becerisiyle ünlenmiş Rogers' ın adı ile empati kavramı adeta özdeş hale gelmiştir. Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine "empati" adı verilir.
 

EMPATİ      
     

   Ortaokuldayken, sinif arkadaslarimdan birisiyle ciddi bir tartismaya girdim. Onun haksiz oldugundan, kendiminse hakli oldugumdan emindim. Ogretmenimiz bize cok iyi bir ders vermeye karar verdi. Bizi butun sinifin onune cikardi ve onu masanin bir tarafina, beni de diger tarafina yerlestirdi. Masanin tam ortasinda yuvarlak bir nesne vardi. Siyah renkli bir nesne. O cocuga nesnenin rengini sordu. Cocuk, 'Beyaz' diye yanitladi.Soyledigine inanamadim, cunku nesne siyahti. Yeniden tartismaya basladik, bu kez de nesnenin rengi hakkinda. Ögretmen bu kez beni cocugun yerine, onu da benim yerime gecirdi. Ve bu kez bana nesnenin rengini sordu. 'beyaz', yanitini vermek zorundaydim, cunku belli ki nesnenin bir tarafi beyaz, diger tarafi ise siyahti. Ogretmenimiz o gun bana cok guzel bir ders verdi. Karsimdaki kisinin bakis acisini anlamam icin, kendimi onun yerine koymam gerekiyordu.

Judie Paxton


HAKLI ADAM KİM
 
-Iyi bilinen bir konusmaci,seminerine 20 dolarlik bir
banknotu göstererek basladi.200 kisinin bulundugu
odaya,bu parayi kim ister diye sordu ve eller kalkmaya
basladi.ve konusmaci bu parayi sizlerden birine
vercegim fakat öncelikle bazi seyler yapacagim
dedi.parayi önce burusturdu,ve dinleyicilere hala bu
parayi isteyen varmi diye sordu,eller yine
havadaydi.bu sefer,konusmaci peki bunu yaparsam dedi
ve $ 20 i yere atti onun üstüne basti,ezdi,pisletti ve
para simdi pis ve burusuktu,fakat eller yine havadaydi
ve o parayi herkes istiyordu. Ve konusmaci söyle dedi
-arkadaslarim burada cok önemli birsey
ögrendiniz,burada paraya ne yaptiysam hiç önemli degil
onu yinede istiyorsunuz,çünkü benim ona yaptigim
seyler onun degerini düsürmedi,o hala 20 dolar.
Hayatimizda cogu kez verdigimiz kararlar veya hayat
sartlari nedeniyle hirpalanir,canimiz acitilir,yerden
yere vuruluruz,kendimizi kötü hissederiz,fakat ne
oldugu yada ne olacagi önemli degil,hiçbirzaman
degerimizi kaybetmeyiz,temiz yada pis,hirpalanmis yada
kirilmis,bunlarin hiçbiri önemli degildir.seni
sevenler senin ne kadar degerli oldugunu herzaman
bileceklerdir.hayatimizin degeri ne yaptigimiz,veya
kimi tanidigimizla degil kim oldugumuzla
alakalidir.sen mükemmelsin,bunu asla unutma. Herzaman
elinde olanlari düsün olmayanlari degil.




Empati



Nedendir bilinmez. Biz her konuda kendimizi haklı kabul eder ve bu davranışımızı ısrarla sürdürmeye çalışırız. Bu belki de doğu insanına has
bir davranış kalıbı olsa gerek. Kendimizi ötekinin yerine koyarak, olayları
birde onun gözü ile görmeyi hiç mi hiç düşünmeyiz. Bu nedenle de hep kendimizi haklı görerek, karşımızdakine yaşama ve özgür davranma hakkı tanımayız. Her şey bize göre ise ve bizimse güzeldir. Bize ait olmayan her zaman olumsuzdur. Ben oldum olası, bu özelliğimizi hiç sevmedim. Bu sevgisizliğin bedelini de her an ödemekteyim. Ne zaman bizden olmayanı haklı gördüysem, çevremde yaşayanlardan hep olumsuz tepki aldım.

Bakın ülkemizde yayınlanan görsel ve yazılı medyaya. Biz hep haklıyız. Uluslar arası spor müsabakalarında hep hakemler bize karşı olumsuz davranırlar. Müsabakayı kaybettiysek, bunun sorumlusu hep hakemler olur. Sporcularımıza genellikle fatura çıkarılmaz. Tarihimiz de öyledir bizim. Savaş kaybettiysek, hep sorumluları bize karşı Bizans oyunu oynayanlardır. Bir de çok önemli bir sözümüz vardır. “Türk’ ün Türk’ten başka dostu yoktur.” Bu sözle bütün dünyayı kendimize düşman sayarız. Eğer tersten okursak, kendimizi diğer dünya milletlerinin düşmanı sayarız. Oysa Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözünü sanki unutmuş gibi davranmaya devam ederiz.

Doğada hemcinsine düşman olan varlık yoktur. İnsan insanın düşmanı değildir. Tüm insanlar, renk, dil, etnik, din ve tüm kültürel farklılıklarına bakılmaksızın dostturlar. İnsanı insana düşman yapan egemenlerin ideolojileridir. İnsanlık tarihindeki acımasız savaşların tek nedeni, egemenlerin aralarındaki rant paylaşımıdır. İnsan emeğinin ortaya çıkardığı artı değeri, paylaşabilmek için egemenler kendi halklarını da kandırırlar. Ortaya çıkardıkları ideolojilerle uyuttukları insanlığı birbirine düşman ederler. İnsanlık tarihi bu ideolojiler yolu ile çok zaman göz yaşı ve kan dökümüne tanıklık etmiştir. Yakın tarihimiz göstermiştir ki: Hitler ve Hitler vari egemenlerin ortaya koyduğu “faşist” ideoloji yüzünden milyonlarca insan can vermiş ve arkada kalan gözü yaşlı milyonlarca insan yokluklar ve sıkıntılar içinde yaşamıştır. Yine insanları yoklukta eşitlemeyi düşünen Leninci, Stalinci, Maocu, Titocu, Enver Hocacı ve Kastrocu “sol faşist” ideolojiler de, insanların çok zaman kan ve göz yaşı dökmesine sebep olmuştur.

Ülkemiz insanları arasında da barış yerine kan ve göz yaşı dökülüyorsa:
Birbirimizi iyi anlayamamaktan ve “EMPATİ” yapamamaktan kaynaklanmakta-dır. Barış silahla sağlanmaz. Barışı sağlamanın tek yolu demokratik yaklaşımlardır. Demokrasimizi ne kadar çok geliştirebilirsek, barışa o kadar çok yaklaşırız. Başbakanımızın dile getirdiği gibi, dağlarda örgütlenenler şehirlere indiklerinde, beklide bizlerle paylaşabilecekleri çok şeyler olacaktır. Geçmişte yapılmış yönetsel hatalardan ne kadar çabuk uzaklaşırsak, ülkemizde akan kan ve göz yaşı da o kadar çabuk dinecektir sanırım. Birbirimizi anlamamak ta ısrar etmeyelim. Akan kan ve gözyaşları bizim. Bu ülke ve bu ülkede yaşayan tüm insanlar bizim. Ben 60 yaşındayım. Ömrümün sonbaharını yaşıyorum. Bu ülkede barış içinde özgürce yaşamak benim de hakkım. Bu güne kadar ülkemde barış ve özgürlük içinde nasıl yaşanır göremedim. Benim ve ülkemin insanlarının, bu temel haklarını ortadan kaldırmaya kimsenin hakkı yok. Kimse böyle bir hakkı kullanmaya kalkmasın


                 erdoğan beyazıt
Facebook'ta Paylaş
dostumvar anasayfa Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol