ARKAPLAN RENGİNİ SİZ SEÇİN...

dostumvar

TAVSİYELER

 

“Güneş olamazsan yıldız ol, ama gökteki en parlak yıldız sen ol.”

Tagore

Dünyada beş milyardan fazla insan yaşıyor. Artık dünya eskisi gibi değil. Teknoloji ve onun sonuçlarından biri olan iletişimin baş döndürücü bir hızla gelişmesi, dünyayı bir köy hâline getirdi. Dünyanın dört bir köşesindeki insanlar birbiriyle çok rahat iletişim kurabiliyor bu yeni dönemde.

Dünyanın bu şekilde değişmesi, başarı kavramında da değişmeyi gündeme getirdi. Eskiden yerel başarılarla yetinebilen insan, şimdi istese de istemese de başarı kavramını evrensel olarak düşünmek zorunda.

Bir iş yapılırken de o işi ortaya koyanların hepsi, artık yerel anlamda, ulusal anlamda ve dünya çapında değerlendirmeye alınıyor. Bu bağlamda başarının değerlendirilme ölçüsü de evrensel hâle geldi.

Bütün bunlar bize başarıya ulaşmanın günümüz dünyasında artık çok güçleştiğini gösteriyor.

Bir düşünürün de dediği gibi "Dağ tepesinde bir çam olamazsan, vadide bir çalı ol; fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın. Bir yola güzellik ve neşe ver... Bir misk çiçeği olamazsan, bir saz ol; fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın. Hepimiz kaptan olamayız, tayfa da gerekiyor; kaptan olamıyorsan öyleyse en iyi tayfa ol. Dünyada herkes için mutlaka bir şeyler var. Cadde olamazsan patika ol. Güneş olamazsan yıldız ol. Kazanmak veya kaybetmek ölçü değildir. Sen her neysen onun en iyisi olmalısın." Evet, ne olacaksak onun en iyisi olmayı hedefleme felsefesi, artık yeni başarı kavramının sınırlarını çizmektedir.

Bu hedefleri gerçekleştirmek için eğitim çok önemli bir yoldur. Bu yolu iyi değerlendirenler, başarıya bu yeni başarı kavramına hiç de uzak kalmayacaklardır. İlköğretim dönemi bu yolun, dolayısıyla fırsatların başlangıcıdır. İlköğretim sonrasında yapılan sınavlar, gelecekte iyi bir yere gelmek için gerekli olan nitelikli ve kaliteli eğitimi alabileceğiniz okullara girebilmeniz için sizlere sunulan önemli fırsatlardır...

Sınavlarda başarıya ulaşmak, bunu yaparken okul eğitimini ve sınavlara hazırlığı bir arada ve uyumlu bir şekilde götürmek için "verimli bir çalışmanın" gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü artık çalışmak tek başına kişiyi sonuca götüren bir etkinlik değil. Herkes kendine göre belirli bir çalışma gerçekleştiriyor. Önemli olan, çalışmayı da en iyi şekilde yapabilmek... Çalışanların arasından sıyrılarak sonuca ulaşmayı sağlayacak etkili bir çalışmayı gerçekleştirmek... İşte buna "verimli çalışma" dedik ve elinizdeki kitaba bu adı vererek bu küçük boyutlu ama büyük içerikli kitabı sizler için hazırladık.

Kitap verimli çalışmayı bir sistem olarak ele almaktadır. Bu sistemi oluşturan parçaları tek tek incelemektedir. Bu bağlamda kitap sağlığa; hedef belirlemeye; plân hazırlamaya; çalışma ortamına; çalışmayı istemeye; yoğunlaşmaya; öğrencinin kendini keşfetmesine; öğrenmeyi öğrenmeye; başarının önündeki sabırsızlık, karamsarlık, ümitsizlik, güvensizlik, kaygı gibi engelleri aşmaya ve sınav zamanı yapılacaklara değinmektedir.

Burada önemli gördüğüm bir noktayı vurgulamak isterim. Bilim statik değil, dinamiktir. Sürekli değişir ve gelişir. Bu bakımdan bilim, dün doğru saydığı birçok bilgiyi bugün yanlış kabul edebilmektedir. Yani bilimde özellikle bazı konularda mutlak doğru yoktur. Biz, kitabımızı bilimsel verilerin ışığında kaleme aldık. Bunu yaparken pek tabii ki bugünün doğrularından yola çıktık. Yarın bilim "verimli çalışma" adına burada anlattıklarımızdan farklı, yeni, daha gelişmiş bilgileri ortaya koyarsa bu sefer de tutar onları sizlere anlatırız.

Umarız elinizdeki hacmi küçük içeriği büyük bu cep kitabı sizlere faydalı olur. Hepinize başarılar dileriz...

Not: “Verimli Çalışma” bölümündeki bilgiler aşağıdaki kitaptan özetlenmiştir:

 

dostumvar anasayfa Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol